top of page

Kapasite > Performans

Haftasonu Belçika'nın Antwerp şehrinde gerçekleşen, John Maxwell Team konferansına katılma şansına sahip oldum. John Maxwell gördüğüm en iyi konuşmacı. Her zamanki gibi, bütün salonun tüm gün konsantre olmasını sağladı ve harika bilgiler ve hikayelerle donatıp bizi keyiflendirdi. Bu günün odağında kişisel kapasitenin en üst seviyede kullanılmasını nasıl sağlarız konusu vardı.

Kapasite kullanımı, iş dünyasında çok kullanılan bir tabirdir. Özellikle üretim işinde olan şirketler bu veriyi çok yakından takip ederler. Kapasite kullanım oranları sektör bazında açıklanır. Eğer bir fabrikanın kapasite kullanım oranı düşükse orada ciddi bir verimlilik sorunu vardır ve yönetimin bu konuya acil bir şekilde eğilmesi gerekir. Hizmet sektöründe de benzer bir durum yaşanır. Bankacılık sektörü çapraz satış konusunda yıllardır çok ciddi çalışmalar yapmış, sinerjiyi artırmak ve bir müşteriye satılan ürün adedinin artırılması için muhtelif yollar denemiştir. Burada da amaç kapasite kullanım oranının artırılmasıdır.

Peki bireysel olarak kendimize yada ekip arkadaşlarımıza baktığımızda kapasite kullanım oranı bizim kendi takımımızda nedir? Kişisel kapasite kullanımını nasıl artırırız, potansiyelimizi maksimum seviyesine ulaştırmak için neler yapmamız gerekir?

  1. Farkındalığımızı artırmalıyız. Daha yüksek farkındalık seviyesine sahip olmamız gerekir.

Pek çok kişi farkındalığı düşük olduğu için kapasitesinin çok altında bir performansa sahiptir. Aslında potansiyeli çok daha yüksektir. Onun dahi farkında değildir. Bazen kör noktalarımız oluşur ve bunların bir an önce giderilmesi gerekir.

Bunu araba kullanmak ile örneklemek gerekirse eğer araba kullanırken yan aynaları doğru ayarlamazsanız görebileceğinizden çok daha azını görürsünüz. Yan aynaların açısını doğru ayarlamak; kör noktaları yok etmek ve geniş bir görüş açısına sahip olmak için çok önemlidir. Bunun için öncelikle ihtiyacınız olan şey ,farkında olmaktır. Bu gibi, aslında çok basit fakat farkında olmadığımız pek çok şey bizim potansiyelimizin önünde bir engel olarak duruyor olabilir. O nedenle kendimiz hakkında meraklı olmalı ve farkındalığımızı yükseltmek için kendimiz için uygun olan yol ne ise onu bulmalıyız. Koçluk Hizmeti almak bunun doğru yollardan bir tanesi olabilir.

2. Güçlü olduğunuz alanları bulun ve onlara yatırım yapmaya devam edin.

Zayıf olduğu alanları güçlendirmek için emek ve zaman harcayan çok kişi gördüm. Oysa kapasitenin özünde güçlü olduğumuz alanlar vardır. Güçlü olduğumuz alanlar nelerdir? Peki güçlü olduğunu düşündüğümüz alanlarda yapacağımız faaliyetler sonuç üretiyor mu ve fayda sağlıyor mu? Her iki soru da çok önemli.

Yetenek sizsiniz diye bir yarışma programı var. Zaman zaman orada sergilenen yeteneklere baktığınızda, kişinin yaptığı ve yeteneği olduğunu söylediği faaliyet ne kendisine nede bir başkasına fayda sağlamaktan çok uzak. Bu alanda harcanan zaman tamamen boşa harcanmış demektir. Bu gibi yetenekler bana, Padişahın huzuruna çıkarak uzaktan dikiş iğnesinin deliğine ipliği atarak geçiren yeteneği hatırlatıyor. Sonuçta Padişah kendisine altınla ödüllendirmiş ancak sonrasında da zamanının büyük kısmını, bunun gibi hiç bir faydası olmayan bir alanda harcadığı için falakaya çektirmiş. Çok doğru !!

Bir gününüzün ne kadarlık kısmını güçlü olduğunuz alanlarda değerlendiriyorsunuz? Maxwell zamanının %80 lik kısmını kendisinin güçlü olduğu alanlarda değerlendirdiğini söylüyor ve herkese bunu tavsiye ediyor. Hiç bir güne, güçlü olduğunuz alanları da içinde barındıran bir plana sahip olmadan başlamayın !!

3. Seçimleriniz Kapasite kullanımınızı belirleyecektir.

Disiplin sahibi olmak, tutarlı olmak, olumlu tavra sahip olmak, odaklanmak, öncelikleri belirlemek, çok çalışmak vs... bunların herbiri bizim yapacağımız bir seçim. Bunun gibi seçimlerden 3 tanesine burada değineceğim.

  • Bolluk Seçimi

Her zaman daha fazlasının olduğuna inanın. Bardağın boş tarafını görmek yerine aslında yarısının dolu olduğunu şükür etmek bir seçimdir. Kıtlık seçimi ile hareket ederseniz, potansiyelinizi belirleyen alanı ortasından bir ip ile boğmuş ve kendinizi dar bir alana sıkıştırmış olursunuz.

  • Risk almayı seçin

Sınırlarınızı zorlamayı seçin. Konfor alanının dışına çıkmak ve bunun için risk almak bir seçimdir. Sahip olduğunu şeyler çoğaldıkça bu riskleri almayı seçmek de daha zor hale gelir ancak her durumda eğer amacımız mevcut potansiyelimizin azamisini kullanmak ise bu riski almak durumundayız.

  • Amaçlı/Anlamlı yaşamayı seçin.

Her zaman bir amacınız olsun ve atacağınız her adım sizi o amaca yaklaştırmak niyeti ile atılmış olsun. Sonuç odaklı yada hedef odaklı olmak yerine gelişim odaklı olmayı tercih edin. Hedefe ulaştığınızda yolculuk tamamlanmış demektir, oysa hedef sürekli gelişim olduğunda yolculuk da sürekli devam edecektir. Asıl keyif veren şey yolculuğun kendisidir. Gelişim sürecinde pek çok hedef gerçekleşir, başarı elde edilir ve geride kalır, amaçlı yaşamaya başladığınızda yolculuk aynı keyifle devam edecektir.

Comments


Featured Posts
Recent Posts
Search By Tags
Follow Us
  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • Google Classic
bottom of page